Serebral Palsi (beyin felci) henüz olgunlaşmamış olan beynin gelişmesi sırasında meydana gelen bir hasardan kaynaklanır. Bu hasar sıklıkla doğum öncesi sebeplere bağlı olurken doğum sırasında ve doğum sonrası gelişebilen problemler de serebral palsiye neden olabilir. Hastalık, kasların hareket ve sertliğini etkiler. Bu etkilenim ise beyin dokusunda gelişen hasarın yeri ve tutulum miktarı ile orantılıdır. Bu nedenle, serebral palsi geçiren hastaların günlük faaliyetlerde farklı sorunlar yaşaması söz konusudur. Her hasta mutlaka kendi özelinde değerlendirilmelidir.
Serebral palsi, kasların doğal fonksiyonlarını bozarak hareket, yürüyüş ve duruş bozukluğu yaratır. Sıklıkla hastalarda kas sertlikleri (spastisite) görülse de gevşeklik veya kontrol edilemeyen, istemsiz hareketlilik şekilleri de gözlenebilir. Ayrıca kaslardaki kontrolsüz kasılmalar ve sertlikler, ilerleyen yaşlarda hastanın vücudunun çeşitli eklemlerinde hareket aralığında belirgin azalmalara ve eklem sertliklerine neden olabilir.
Serebral palsi, beyin dokusunda hareket sistemini ilgilendiren alanın hasarlanması sonrası meydana gelir. Bu bireylerde normal veya normale yakın zihinsel gelişim beklenir ve gözlemlenir. Ancak bir grup hastada, beyin dokusunda olan etkilenme boyutu nedeniyle zekâ geriliği, epilepsi, körlük veya sağırlık gibi eşlik eden ve tabloyu daha çok karmaşıklaştıran bulgular ilave olabilir.
Hastalık, hasarın meydana geldiği an var olan tutulum ile sınırlıdır. Yani, bireyin büyümesi ile hastalık ilerlemez. Ancak hastalığın meydana getirdiği işlev bozuklukları ikincil deformite ve sorunlara neden olabilir. Bu nedenle düzenli olarak Ortopedi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Nöroloji gibi temel dal uzman hekimleri tarafından periyodik olarak muayene ve takip işlemlerinin yapılması önemlidir.