Travma, beden ve ruh üzerine önemli ve etkili olan yaralanmalardır. Kas – iskelet sistemi üzerine olan mekanik kaynaklı travmalar kimi zaman basit tıbbi müdahaleler ile iyileşebilirken kimi zaman kalıcı sakatlıklara neden olabilmektedir.
Her bireyin travmaya vereceği cevap farklıdır. Tabi ki travma şiddeti ve travmanın meydana geldiği anatomik bölgenin de bu cevap üzerine etkisi olacaktır. Örneğin çocukların kemik yapısı daha elastik olduğundan el ayası üzeri düşen bir çocukta kaymamış ve kemik zarı altına kanama şeklinde olan torus kırığı gelişebilirken; bir yetişkinde çok parçalı ve eklem içi bir kırık görülebilir. Travma şiddeti ile birlikte travma anında olan vücudun duruşu farklı yaralanmalara sebep olabilir. Örneğin yüksek enerjili yaralanmalar olan pelvis kırıklarında yandan ile karşıdan gelen travma kuvvetleri leğen kemiği üzerinde farklı kırık çeşitlerine neden olabilir.
Travma sonrası kemik bütünlüğü bozulabilir (kırık), eklem çevresi bağlar zarar görebilir, eklem bütünlüğü bozulabilir (çıkık), tendon ve kas dokular yaralanabilir. Travmaya maruz kalmış hastada ilk yapılması gereken ilgili bölgenin hareketsizleştirilmesidir. Daha sonrasında da en yakın sağlık kuruluşunda değerlendirme yapılmalıdır.